banner2

Barak köylüsünün anlatımıyla “Antep Fıstığı”nın üretim süreci!

Barak Tarım ürünleri ve Antep Fıstığı Kooperatifi sosyal medyada yaptığı paylaşımla “antep fıstığı” üreticisinin , barak köylülerinin üretim ve satış sürecinde yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. Yapılan paylaşım şöyle;

Barak köylüsünün anlatımıyla “Antep Fıstığı”nın üretim süreci!
banner24

Barak Tarım ürünleri ve Antep Fıstığı Kooperatifi sosyal medyada yaptığı paylaşımla “antep fıstığı” üreticisinin , barak köylülerinin üretim ve satış sürecinde yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. Yapılan paylaşım şöyle;

“Saygıdeğer büyüklerimiz sevgili küçüklerimiz öncelikle Allah’ın selamı ve rahmeti hepimizin üstüne olsun. Bu bir siyasi veya ideolojik bir paylaşım değildir. Bir Barak Ovalı olmanın sevinci gururu hüznü ve sezernişinin kaleme gelmesidir….!!



Soruyorum sadece size, sizin bir kız çocuğunuz yada bir kız kardeşiniz var mı..? Bir kız çocuğu ne demek, bir kız çocuğu nasıl yetişir nasıl büyür..? Devletine milletine kendisini yetiştiren ailesine faydalı bir insan olması için kaç yıl geçer, nasıl emek ister? Baba evinden uçup gidene kadar ortalama kaç yıl geçer. Biliyorum konumuzla ne alaka diyenlerinizi görür gibiyim. İşte benzetmesini yaptığımız şey de tam da bu nedenle çok önemli. Biz fıstığımızı bir kız evladına benzetiriz, öyle emek ister, öyle özveri öyle sevgi ister bizden. Bir kız evlat ne ise bir fıstık ağacıda odur bir Baraklı için. İkisi de aynı sürede yetişir hemen hemen. Kız evlat 20-25 yılda baba evinden uçar giderken işte bir fıstık ağacı da öyle 20-25 yıl sonra yetişkin bir ağaç olup ürün verir. İlk önce bir tohum düşer Baraklının eline, toprakla buluşturur hemen. Filiz verir sonra, güneş yakmasın, tavşan fare ya da diğer kemirgenler yemesin diye, etrafına gölgelik yapar, silindir şeklinde bir boru bir karton geçirir başına… Sonra mı..? Tam 4-5 yıl çifçi gelir gider… Çifçi tarlaya sabır ile aşk ile umut ile. Traktör ile çiftini sürer bilmem kaç defa, elinde budam makası, ilaç makinası ile 4-5 yıl bekler Barak Ovalı. Sonra mı..? Sonra aşı zamanı gelmiştir çok şükür, bir sevinç köylüde hiç sorma. Hani kız çocuğunuz yürümeye başlar ya, ilk anne ilk baba sözcüklerinin sevinci yaşanır ya, İşte aynı duygu aynı sevinç yaşanır Barak Ovasında. Erkek olan fıstık fidesine, dişi aşı atılır hemde özene bezene. Aşılanır fıstık fidesi, sonraki iki hafta gidip gelinir tarlaya, acep aşı tuttu mu tutmadı mı..? Her fıstık fidesine yaklaşırken Baraklı çifçide biraz heyecan, çokça korku ardır yüreğinde. Atılan aşı tutmuşsa bir sevinç ki sorma, yok tutmamış ise bir hüzün ki; koca bir yılın boşa gitmesinin resmidir bu. bekler çifçi bir yıl daha. Sonra mı..?? Hadi iyimser olalım, aşı da tuttu diyelim. Şimdi bekleme zamanıdır, ama öyle köy odasında çayı demleyip, tütünü sarıp keyif çatmak değil bu beklemek. 15 yıllık bir sabır 15 yıllık bir umut 15 yıllık ürün almadan bir bekleyiştir bu. çift sürülecek budam yapılacak ilaç atılacak, bellenecek, oto alınacak aşının dalları kırılmasın ya da yanlış şekillenmesin diye kontrol edilecek. Sonra mı..?? Ortalama 15 yılımız böyle geçti, şimdi bir sevincimiz var ki evlere şenlik. Bir çocuğun ilk kelimeleri gibi, ilk ürünleri görmek ağacın üstünde, şükür bin kere yüzbin kere şükür. Sonra mı..?? Yok öyle çok sevinmek, adı üstünde yeni yeni ürün verir fıstığımız, 15 yıl sonra ancak her ağaçtan belki 1 kğ bel ki 2 kğ kadar fıstık alabiliriz.

Bu her geçen yıl artarak devam eder hep. 20-25 yıl sonra istediğimiz gibi sabrın karşılığı bir fıstık ağacımız olmuştur artık çok şükür. Sonra mı..?? Öyle bir fıstığımız bereketli olur ki sanırsın dallar kırılacak ürünün bolluğundan. Bir sevinç bin şükür uçuşur dilde gönülde yürekte. Sonra mı..?? Oyyyyy anam oyyy.. Yüreği yanar Baraklı çiftçinin, bahar günü, bir kara bulut kalkar Antep üstünden, gelir yavaş yavaş Barak Ovasına, atlı düşmanın gelişi gibi zırhını giymiş haçlı orduları gibi. Oysa Barak Ovalının eli boş, kılıcı kalkanı yok, bir direğe eli kolu bağlanmış gibi bekler düşmanı çaresizliği diz boyu. Çaresiz bir teslimiyet ile. DOLU YAĞAR yerden gökten. 10 dakika ya sürer ya sürmez dolu yağışı, Baraklının fıstığı yel olur, sel olur, zelil olur, yerle yeksan olur fıstık çiçekleri cumbaları. Kimi traktörüne biner, traktörü olmayan yaya koşar fıstık tarlasına,, oyy anam oy ,başını iki elinin arasına koyar oturur takadı bitik tarlanın orasına. Bir göz yaşı döker içinden, belli etmez ağlar yüreğinden sessiz ama içinden çatlatan bir çığlık ile. Nasıl ağlamasın nasıl yanmasın.? Kız gelin olacak, oğlan evlenecek, traktöründe borcu var, ziraat bankası var alacaklı. Tek güvendiği bu fıstıktı oysa , Barak Ovalı çiftçinin güvendiği dayanağı. Ne yapsın tek çaresi de fıstık ekmek büyütmek çifçi kardeşimin. Zaten seneye de yok senesidir. Çünkü fıstık öyle bir ağaçtır ki;Nazlıdır bir yıl ürün olur bir yıl ürün olmaz. FIRAT var hemen yanı başında. Yüz binlerce dönüm araziyi sulayabilecek kapasitede. Allah vermiş nimeti, Ancak bir söz vardır bizim oralarda: FIRAT AKAR, BARAK BAKAR diye..! Ne yapsın Baraklı, dereyi kendisi mi kazıp Fıratın suyunu getirsin Barak Ovasına.? siyasileri desen seçimden seçime bilir Barak Ovasının yolunu. Neyse hadi biraz iyimser olalım, dolu yağmadı ürünler zarar görmedi diyelim. Sonra mı..?? ürünün bolluğundan dallar kırılacak olur nerdeyse, çiftçide bir sevinç ki sorma. her gün içinde fıstık tarlasının hatta her gece içinde yatar tarlanın fıstık hırsızlarına karşı. Sivrisinek bir yanda, hırsız korkusu bir yanda, buz da yok yaban elde sıcak suyu içer, közde bir çay demler oturur fıstığın gölgesine, kendince bir keyif sürer ki hiç sorma. dilinde bin kez şükür veren RABBİNE..!! Sonra mı.. Nihayet hasat zamanı gelir çatar sabır ile hem de 20-25 yıllık sabrın sonunda. bir şenlik havası sarar köyleri Barak Ovasını. Kilimler sepetler kasalar çuvallar, binerler traktöre sabahın erken saatleri varır fıstık tarlasına, öğlen vakti sıcak mı sıcak çünkü. Dayan dayanabilirsen Barak Ovasının öğlen sıcağına. Sonra mı..?? Çuvallanır kasalarda kan kırmızı Antep fıstıkları. Çiftçi Antep fıstık halinin yolunu tutar evinden kızından oğlundan evin hanımından gelininden eline tutuşturulmuş siparişler ile. Bir çuval şeker, bir çuval tuz, ekmeklik un, makarna bulgur ister evin büyük kadını. Sonra mı..?? Fıstık halinde iki sırtlan bekler çiftçiyi, biri TÜCCAR denen sömürgeci, diğeri tüccarın arkasında ki PARA babaları. Fiyat önceden bellidir, ve çiftçi fıstığını satmak zorundadır, çünkü çiftçi borçludur. Traktörün borcu vardır bankanın vadesi gelmiştir, kuyumcuya oğlan veya kız evlendirilirken borç edilmiştir. ZALIM TÜCCAR bilir bunu. Sonra mı..?? Fındık kadar, Ayçekirdeği kadar, badem kadar etmez fıstık. Ancak verilen emeğin karşılığı bir fiyat ile alırlar çiftçinin elinden fıstığı. Zaten komisyoncu ile tüccar konuşabilir ancak. Çiftçi bakar durur öyle kaderine razı olmak zorunda çaresiz. İki çay içer bedavaya çiftçi komisyoncunun yazıhanesinde. Katmerli silleyi yemiştir boynunun dibine. Sonra mı..?? Emeğinin karşılığı olmayan para sakkosunun iç cebinde bir dilenci edasıyla yol alır Barak köylüsü köyüne…!!!”

Güncelleme Tarihi: 27 Eylül 2020, 16:13
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER