banner2

Papalagi yada Göğü Delen Adam 1

Papalagi yada Göğü Delen Adam 1

Papalagi; Samoa diline göre Göğü Delen anlamında kullanılan bir kelime, Erich Scheurmann’ ın türkçeye de çevrilen ve “Göğü Delen Adam” ismiyle yayınlanan güzel kitabı. Kitapta kabile reisi Tuiavii’nin Avrupa’ya gezip gördükten sonra beyaz adamla ilgili değerlendirmeleri anlatılmaktadır.

Papalagi denince beyazlar ya da yabancılar anlaşılır. Ama sözcüğü sözcüğüne çevrilirse göğü delen anlamına gelir. Samoa’ya ilk misyonerler bir yelkenliyle gelmişti. Yerliler bu beyaz yelkenliyi ufukta bir delik olarak gördüler, beyaz adamın içinden çıkıp kendilerine geldiği bir delik. O göğü delip geçmişti.(1)

Dün çılgın adam Elon Musk’ın SpaceX’i ile Nasa ortak projeyle iki astronotu Uluslararası Uzay istasyonuna gönderdi. Başarılı bir fırlatma neticesinde astronotlar göğü delerek Uluslararası Uzay istasyonuna bugün ulaştılar.

Nasa’nın 2020 yılı bütçesi 22,6 milyar dolar. Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nun verilerine göre 26 ülkede 30 milyondan fazla insanın hayat ve geçim kaynaklarını kurtarmak ve açlığa çare bulmak için ihtiyaç duyulan rakamın 1 milyar dolar. Düşündürücü değil mi?

Şimdi isterseniz bu konuyu Tuiavii’ye soralım.

Papalagi’nin “ Şey” leri Onu Yoksullaştırıyor.

Dinleyin beni ey sevgili adalı kardeşlerim; size bu “şey” denenin ne olduğunu anlatayım. Hindistancevizi bir “şey” dir, sineklik, örtü, midye, yüzük, yemek kabı, kafa süsü, bunların hepsi birer “şey” dir. Ama iki türlü “şey” vardır. Birincisi Büyük Ruh’ un bizlere hiç göstermeden yaptığı ve bize hiçbir emeğe mal olmayan hindistancevizi, midye, muz gibi şeyler. İkincisi ise insanların emek ve çaba harcayarak yaptıkları yüzük, yemek kabı, sineklik gibi şeyler. Beyaz efendi “şey” dediğinde, kendi eliyle yaptıklarını kasteder. Papalagi, bütün “şey” leri yaratabileceğine ve Büyük Ruh kadar güçlü olduğuna inanır.(2)

Bu bakış açısıyla bir lokma bir hırka deyip mi yaşamalıyız. Alev Alatlı Fesüphanallah kitabında şöyle diyor. “ Payına düşenden fazlasına tamah etmeyen tokgözlü, mutmain insanlarız. Sorun, kanaatkarlık dünyevi malumatı hakir görmeye meylettiğinde çıkıyor. Kadir-i mutlak Allah’a (c.c) duyduğu güvenle nefsini emniyete alan mutmain, O’ndan başka kimseyle meşgul olmayı nafile saydığında “bu dünya” nın da bir “ayet “ olduğunu unutabiliyor.” (3)

Hasılı;

Bilimin ne büyük bir nimet olduğunu unutmamalıyız. Uzay araştırmaları bizlere iletişim anlamında büyük imkânlar sunmaktadır. Ancak bilim insana yaratıcının bağışladıklarını unutturmamalı ve o değerleri ucuzlaştırmamalıdır. Onlarında (ormanlar, denizler, sular, topraklar, hava, hayvanlar ve hatta insanlar) kıymetini bilmeden yaşamanın anlamsızlığını içinde yaşadığımız süreç bizlere göstermiştir. Yani ezcümle bilim bizlere insanca yaşamayı sağlamalıdır.

(1) Göğü Delen Adam- Erich Scheurmann - Giriş cümlesi,

(2) Göğü Delen Adam- Erich Scheurmann – Sf : 43-44

(3) Fesübhanallah – Alev Alatlı – Sf: 14

YORUM EKLE