İş dünyası pandemi sonrasına hazırlık yaparken, geleceğe dönük yatırım kararları daha da kritik hale geliyor. Ekonomik iyileşme başlarken, iş modellerinde ve teknolojilerde kalıcı değişiklikler öne çıkıyor.
KPMG Technology Industry CEO Outlook raporunda bildirildiği üzere, teknoloji CEO'larının % 61'i yeni ürün ve hizmetlere yatırıma öncelik veriyor. Birçoğu dijital olarak dönüşmeye devam ederken yeni teknolojiler kullanıyor; çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) uygulamalarını geliştirmek; ve tedarik zincirlerini yükseltmek şirketlerin odaklandığı alanlardan bazıları.
Dijital dönüşüm
COVID-19, teknolojinin sağladığı ön ve arka ofislerde kurumsal dönüşümü desteklemenin önemini pekiştirdi. Teknoloji CEO'ları, şirketlerini daha dirençli, çevik ve müşteri odaklı hale getirmek için dijital dönüşüme öncelik veriyor ve %89'u, dijital dönüşüm girişimlerinin COVID-19'un başlangıcından bu yana zirve yaptığı bildiriyor. Öncelik vermeyi planladıkları belirli teknolojiler arasında bulut, otomasyon ve 5G yer alıyor.
Bulut bilişim
Bulut bilişim, gelişen teknoloji tartışmalarının merkezinde yer alıyor ve yöneticilerin % 56'sı buluta geçişin bir zorunluluk haline geldiğini kabul ediyor. Küçük veri kümelerinin parça parça taşınması yerine, artık birçok şirket, hibrit bulut modelinden yararlanarak, bir işlevin tüm verilerini geniş ölçekte buluta taşıma niyetinde görünüyor. Şirketler, hizmet kesintisi riskini azaltmak, kurumsal ağı ve işlevsel iş yüklerini genişletmek, mevcut en iyi hizmet ve özelliklerden yararlanmak ve genel esnekliği ve birlikte çalışabilirliği iyileştirmek için hibrit bulut yaklaşımından yararlanmayı hedefliyor. Bulutun pek çok faydası, 2020'de çoğunun geçiş yaptığı sanal çalışma ortamında belirgin hale geldi.
Otomasyon
Otomasyon, dijital dönüşümün bir başka önemli yapı taşı ve analitik, yapay zeka gibi daha gelişmiş, stratejik ve dönüşümsel yeteneklerden yararlanmaya doğru kayış anlamına geliyor. Otomasyon sayesinde işletmeler, müşterilerin ilgisini çeken ve gelir artışını sağlayan yeni veya geliştirilmiş ürün ve hizmetler için güçlü bir temel oluştururken operasyon verimliliğini ve etkinliğini artırabilir.
5G
5G, 2020'ye girdiğimizde heyecan verici bir olasılıktı, ancak salgının ortasında, kuruluşların dijital olma ihtiyacı hiç bu kadar büyük olmamıştı ve bağlantı hayati bir rol oynuyor. Bu teknoloji büyük hacimlerde veri ileten milyarlarca bağlı cihazı destekleme yeteneğine sahiptir. 5G teknolojisini uç bilgi işlemle birlikte kullanmak, birçok sektördeki şirketlerin iş zorluklarını çözmelerine, değer zincirlerini yeniden şekillendirmelerine, gelir modellerini geliştirmelerine ve operasyonları optimize etmelerine yardımcı olabilir.
ESG uygulamaları
Sorumlu ESG uygulamaları artık her sektör için bir önceliktir ve hem finansal performansı hem de dayanıklılığı desteklediğini kanıtlamaktadır. Çevre politikaları son yıllarda özel bir odak noktası olmuştur. KPMG Sürdürülebilirlik Raporlaması 2020 Araştırması, tüm sektörlerde dünya çapındaki en büyük 250 şirketin % 96'sının artık sürdürülebilirlik konusunda rapor verdiğini ortaya koyuyor. Yüzde yetmiş altı karbon azaltma hedeflerini açıklıyor. Ek olarak, KPMG dahil birçok şirket karbon nötr veya daha iyisi olmaya çalışıyor.
Kuruluşlar, yerinde dağıtılmış yenilenebilir enerji üretimi gibi karbondan arındırma stratejilerine ve yenilenebilir enerji sertifikaları satın alarak kapsam 2 emisyonlarını dengelemek için yenilenebilir üreticilerle doğrudan entegrasyona yatırım yapıyor. Diğer stratejiler arasında karbon yakalama teknolojilerinin kullanılması, veri merkezi verimliliğini artırmaya yönelik çabaların sürdürülmesi ve sanal güç satın alma anlaşmalarına girilmesi yer alıyor.
İşletmeler, Nesnelerin İnterneti (IoT), blok zinciri ve A.I. IoT sensörleri, değişmez veri kayıtları oluşturmak için blok zinciri altyapısı aracılığıyla yakalanan gerçek zamanlı çevresel veri kümeleri sağlar. Makine öğrenimi ve A.I. otomatik kontrol sağlamak ve sistem genelinde performansı optimize etmek için veri altyapısına yerleştirilir. Bu yetenek, iklim ifşa raporlaması için verilerin şeffaflığı ve doğruluğu için yeni bir standart oluşturabilir.
Tedarik zinciri esnekliği
2020'nin başlarında, salgın nedeniyle tedarik zincirlerinin aniden kesintiye uğradığını gördük. Bazı şirketlere yönelik zayıflamış talepten, hammadde elde etme belirsizliği, kıtlıklar, lojistik darboğazlar ve yetersiz iş gücü kapasitesi ile birlikte diğerleri için hızla artan talebe kadar bu kesintiler, kuruluşların tedarik zinciri stratejileri için bir turnusol testi sağladı. KPMG CEO Outlook raporuna göre, teknoloji şirketi CEO'larının % 57'si küresel tedarik zinciri yaklaşımlarını yeniden düşünüyor.
Analitik ile birleştirilmiş yapay zeka, yalnızca öngörücü değil, aynı zamanda kuralcı bir tedarik zinciri risk çözümü de oluşturabilir. Kuruluşlar, geçmiş olayları analiz ederek ve gelecekteki tehditler hakkında varsayımda bulunarak, risk altındaki malzemeleri belirleyebilir ve dahili risk kontrollerinin yetersiz göründüğünü fark edebilir. Teknoloji yöneticilerinin % 77'si tedarik zincirlerinin şu anda tahmine dayalı bir risk çözümü kullanmadığını söylediği için fırsat önemli görünüyor.
Ürün durumu ve konumuna ilişkin gerçek zamanlı görünürlüğü artırmak için tedarik zinciri dijitalizasyonu gereklidir. Blockchain teknolojisi, üretilen, sevk edilen ve teslim edilen malların miktarına ve kalitesine ve bu mallarla ilişkili karbon emisyonlarına olan güveni ve güveni artıran değişmez bir veri izi oluşturabilir.
İleride ne var?
Pek çok şirket bu sorunları salgın öncesinde ele alırken, teknoloji CEO'larının %89'u salgının dönüşüm planlarını hızlandırdığını bildirdi. ''Teknoloji bu dönüşümün anahtarıdır ve 5G, otomasyon, blok zinciri ve bulut, şirketlerin benimsediği en son teknolojilerden sadece birkaçıdır. Şirketlerin 2021'de dönüşmeye devam edeceği benzersiz yolları ve oraya ulaşmak için hangi teknoloji kombinasyonlarını kullanacaklarını görmek için sabırsızlanıyoruz.''
