banner2

Ekonomi Reform Paketi'nde neler var? İşte Ekonomi Reform Paketi detayları

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamuoyunun merakla beklediği ekonomiye ilişkin reform paketini İstanbul'da kamuoyu ile paylaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında, ‘Reform paketimizde dar gelirli küçük esnafımıza yönelik bir vergi muafiyeti de yer alıyor. Kuaför, tesisatçı, tamirci, gibi yaklaşık 850 bin esnafımızı gelir vergisinden muaf tutuyor, beyan yükümlülüklerini de kaldırıyoruz.’ dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan sağlık ve yazılım alanında adım atılacağını söyledi ve iki yeni yapıyı duyurdu.

Ekonomi Reform Paketi'nde neler var? İşte Ekonomi Reform Paketi detayları
banner24

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde, Ekonomi Reformları Tanıtım Toplantısı'nda konuştu. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları..

Çalışmamızın özünde ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütme amacı bulunuyor. Üretimde verimlilik artışı sağlayarak potansiyel büyümemizi artıracağız. İnşallah bu yol haritasını, milletimizle kurumlarımızla iş dünyamızla tüm paydaşlar hep birlikte hayata geçireceğiz. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için gece gündüz çalışarak hedeflerimize mutlaka ulaşacağız.

Erdoğan, güçlü, sağlam ve her türlü şoka karşı dirençli bir ekonomiye giden yolun makro ekonomik istikrarın tesisinden ve devamlılığından geçtiğini söyledi.

İstikrarı sürdürmek için makro politikalar yanında bir dizi yapısal tedbirin ve dönüşümün gerçekleştirilmesinin şart olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu sebeple açıklanacak reformların omurgasını makro ekonomik ve yapısal politikaların oluşturduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, makro ekonomik istikrar kapsamında kamu maliyesi, enflasyon, finansal sektör, cari açık ve istihdam alanlarına odaklandıklarını dile getirerek, "Yapısal politikalar tarafında ise kurumsal yapının güçlendirilmesi, yatırımların teşvik edilmesi, iç ticaretin kolaylaştırılması, rekabet politikaları, piyasa gözetimi ve denetimini reform kapsamımıza aldık." diye konuştu.

İlk reform alanının risklere karşı daha güçlü bir kamu maliyesi yapısını oluşturmak olacağını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Son 18 yıldır hep olduğu gibi önümüzdeki dönemde de güven ve istikrara dayalı mali disiplin en temel önceliğimizdir. İkide bir 'fiyat istikrarı, fiyat istikrarı' diyorlar ya biz onu atıp bir kenara koyduk. Şimdi yeni dönem az önce anlattığım gibi aslında dört temelin üzerinde bina edilecek. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat. Bu amaçla harcama disiplini, kamu borç yönetimi, vergi düzenlemeleri, kamu alım ihaleleri, kamu özel iş birlikleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri gibi hususları kapsayan yeni politikaları şimdi bu dönemde hayata geçiriyoruz. Harcama disiplini konusunda önceliği vatandaşa hizmet etmenin en önemli aracı olan bütçe politikalarına veriyoruz. Meclis'in bütçe hakkının kapsamını genişletirken şeffaflık ve hesap verebilirliği artırıyoruz. Bunun için iki önemli politika değişikliğine gidiyoruz. İlk olarak döner sermayeleri gözden geçiriyor, verimli olmayanları kapatıyor ve diğerlerini de kademeli şekilde merkezi yönetim bütçesine, dolayısıyla Meclis denetimi kapsamına alıyoruz. İkinci olarak bütçe dışında gerçekleştirilen özel hesap uygulamalarını acil ve zorunlu olanlarla sınırlandırarak bu kriterleri karşılamayanları yine kademeli olarak kaldırıyoruz. Böylece bütçede birlik ilkesini güçlendirmiş oluyoruz."

2KAMUDA TAŞIT ALIMI VE KİRALANMASI GİBİ HARCAMALARA SINIRLAMA GETİRİYORUZ

"KAMUDA TAŞIT ALIMI VE KİRALANMASI GİBİ HARCAMALARA SINIRLAMA GETİRİYORUZ" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, israfa kesinlikle tahammülleri olmadığı için kamu idarelerinde tasarruf anlayışını yaygınlaştıracak önemli düzenlemeleri hayata geçireceklerini belirterek, "Kamuda taşıt alımı ve kiralanması, temsil ve ağırlama gibi harcama alanlarına sınırlamalar getiriyoruz." dedi.

Bunların ayrıntılarının kamuoyuna duyurulacağını dile getiren Erdoğan, takibinin de yakından yapılacağını anlattı.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bir gereği olarak kamu kurumlarının teşkilatlanmasını, yönetim verimliliği ve etkinliği ilkeleri çerçevesinde güçlendireceklerini belirterek, kamu personeliyle ilgili iş ve işlemlerin tek bir idare tarafından yönetilmesini sağlayacaklarını kaydetti.

3MAHALLİ İDARELERDE MALİ DİSİPLİNİ GÜÇLENDİRECEK DÜZENLEMELER

MAHALLİ İDARELERDE MALİ DİSİPLİNİ GÜÇLENDİRECEK DÜZENLEMELER 

Kamu idaresinin bir bütün olduğu anlayışıyla merkezi yönetimin yanı sıra yerel yönetimlerle de tasarrufçu bir bakış açısının oluşmasını hedeflediklerini ifade eden Erdoğan, mahalli idarelerde mali disiplini güçlendirecek ve borç stokunun artmasını önleyecek düzenlemeler yaptıklarını söyledi.

Buradan sağlanacak kapasite artışıyla merkezi yönetim üzerindeki finansal yüklerin de hafifletileceğini vurgulayan Erdoğan, harcama alanında en temel hassasiyetlerden birinin de devletin sunduğu sosyal yardımların ihtiyaç sahibi ailelere ulaşmasında en ufak bir adaletsizliğin yaşanmaması olduğunu belirtti.

Bunun için merkezi ve yerel yönetimlerin sosyal yardım verilerini Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sistemi'ne entegre ederek veri paylaşımının sağlanacağını dile getiren Erdoğan, "Şeffaflığı artırmak gayesiyle bütçe sonuçlarını, politika gelişmelerini ve hedeflerimizi üç ayda bir Kamu Maliyesi Raporu'yla milletimizle paylaşıyoruz. Halkımızın ödediği her bir kuruş verginin nerelere harcandığını çok daha net görebilmesi için maliye politika uygulamalarını yakından takip edebilmesini temin ediyoruz." şeklinde konuştu.

"NAKİT YÖNETİMİNDE VERİMLİLİĞİ SAĞLIYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünlerde pek çok ülkenin milli gelirinin katbekat üzerine çıkan borçlarının sıkıntısıyla uğraştığını, Türkiye'nin kamu borcunun milli gelire oranının ise yüzde 41 seviyesinde olduğunu söyledi.

Buna karşılık Avrupa Birliği ülkelerinin borçluluk ortalamasının yüzde 90'a yakın olduğunu belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yıllardır uyguladığımız mali disiplin geleneği sayesinde güçlü bir borç yönetimi çerçevesine sahibiz. Borç yönetimini bütçe finansmanı için borçlanmanın yanında borç stokunun yapısını da idare etme yaklaşımıyla yürütüyoruz. Bu çerçevede borç stokunun dış şoklara karşı duyarlılığını azaltabilmek için döviz cinsi borçların toplam borç stoku içerisindeki payını düşürüyoruz. Ağırlıklı olarak kendi paramızla borçlanacak Türk lirası cinsi senetleri kullanacağız. Borçlanmanın ortalama vadesini piyasa şartlarıyla uyumlu olarak artırıyoruz. Hazine nakit yönetimini de daha güçlü hale getiriyoruz. Bunun için hazinenin kullanımı dışında kalan kurumların hesabını tek hazine kurumlar hesabı sisteminde toplayarak nakit yönetiminde verimliliği sağlıyoruz."

"VERGİ POLİTİKALARINI SADELEŞTİRİYORUZ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkenin risk primini düşürerek borçlanma maliyetlerini aşağıya çekecek politikaları tahkim ettiklerini belirterek, kamu maliyesinin gelir tarafını oluşturan vergi politikalarını hem sadeleştirdiklerini hem de öngörülebilirliği artıran adımlar attıklarını kaydetti.

Esnafa güzel bir müjde vermek istediğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Salgın döneminde esnafımızın ne gibi zorluklarla mücadele ettiğini biliyoruz. Reform paketimizde dar gelirli küçük esnafımıza yönelik bir vergi muafiyeti de yer alıyor. Basit usulde vergilendirilen kuaför, tesisatçı, tuhafiyeci, marangoz, tornacı, çay ocağı işletmecisi, terzi ve tamirci gibi yaklaşık 850 bin esnafımızı gelir vergisinden muaf tutuyor, beyan yükümlülüklerini de kaldırıyoruz. Kapsama giren esnafımızı çok ciddi olarak rahatlatacağına inandığım bu kararın şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Vergi Usul Kanunu'nu kayıt dışılığı azaltacak ve vergiye uyumu teşvik edecek şekilde güncelliyoruz. Güncelleme sonrasında mükelleflerimizin noter tasdiki, muhafaza ve bildirim gibi yükümlülükleri önemli ölçüde hafifletilmiş olacaktır. Vergi cezalarında uzlaşma kapsamını genişletiyoruz. Elektronik defter ve elektronik belge kullanımı uygulamasını kademeli olarak yaygınlaştırarak vergi kayıp ve kaçağını azaltıyoruz. Vatandaşlarımız vergi dairesine bizzat gitmeden işlemlerini dijital ortamda yapabilsinler diye 7 gün 24 saat hizmet verecek Türkiye Dijital Vergi Dairesi uygulamasını başlatıyoruz."

"DİJİTAL VERGİ ASİSTANI"

Erdoğan, mükellef memnuniyetini sağlamak ve hizmet kalitesini artırmak için "Dijital Vergi Asistanı" sistemini devreye aldıklarını söyledi.

Uluslararası yatırımcıların vergi konusunda karşılaştıkları sorunları da reform kapsamına aldıklarını anlatan Erdoğan, bu çerçevede ortaya çıkabilecek muhtemel sıkıntıları engellemek amacıyla Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarını revize ettiklerini bildirdi.

Birden fazla ülkeyi ilgilendiren vergi meselelerinde karşılıklı anlaşma yöntemini daha yoğun şekilde kullanacaklarının altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yatırımcı güvenini ve vergideki öngörülebilirliği artırmak amacıyla Peşin Fiyatlandırma Anlaşmalarını yaygınlaştırıyoruz. Kamuya süresinde ödenmeyen borçların tek bir idare tarafından tahsil edilmesini sağlayarak, vatandaşlarımızın sıklıkla karşılaştıkları problemlerden birine daha çözüm getiriyoruz. Vergi denetiminde standart, öngörülebilir ve haksız rekabeti önleyen modellere geçiyoruz. Bu sayede vergi incelemelerinde sektörler ve konular itibarıyla ortaya çıkabilen farklı uygulamaları ortadan kaldırıyoruz. Özellikle dijitalleşmenin getirdiği hızdan faydalanarak, mükelleflerimizin uzun süreye yayılan denetimlerden kaynaklanan sıkıntılarını da çözüyoruz. Elektronik tebligat, elektronik inceleme, elektronik tutanak ve elektronik raporu içeren Dijital Vergi Denetimi Sistemini geliştirerek, vergi inceleme sürelerini kısaltıyoruz."

4KAMU ALIM İHALELERİNE YENİ SİSTEM

KAMU ALIM İHALELERİNE YENİ SİSTEM 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu harcamalarıyla ilgili en önemli reformlardan birini de kamu alım ihalelerinde yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Kamu alım ihalelerinde yeni ve dijital bir sisteme geçiyoruz. Önemli ölçüde azaltacağımız kamu alım ihalelerindeki istisnalardan muhafaza edilecekleri de disiplin altına alıyoruz. Ayrıca Sektörel Kamu Alımları Kanunu'nu çıkarmak için de hazırlıklara başlıyoruz. Kamu ihalelerine katılacak firmaların liyakat ve yetkinliklerini ihaleden önce objektif şekilde tespit ederek, kamuoyuyla paylaşıyoruz. Dijital olarak işleyecek bu sertifikasyon sistemi herkese açık olacaktır. Bu sistem üzerinden yapılacak ihalelerin daha hızlı, daha kolay ve daha az maliyetle gerçekleştirilmesini temin ediyoruz. Kamunun ekonomide ölçek oluşturma gücünden azami seviyede faydalanmak istiyoruz. Bu çerçevede kamu alımlarını yerli ürünlere yönlendirerek, yurt içi sanayinin gelişmesine, çeşitlenmesine ve büyümesine katkı sağlıyoruz. Stratejik sektörlerdeki ürünler için yerliliği artıracak ve teknoloji transferini sağlayacak alım garantilerinin önünü açıyoruz. Kamunun ithal ürün kullanımını azaltmak için Sanayileşme İcra Komitemizin çatısı altında Merkezi İzleme Sistemi kuruyoruz. Oluşturacağımız ihale şartname havuzlarıyla kamu alımlarına standart getiriyoruz.

"KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ KANUNU

Erdoğan, kamu-özel işbirliği projelerinin en somut örneğinin şehir hastaneleri olduğunu ve bu uygulamanın başarısının tüm dünyanın takdirini kazandığını söyledi. Bu uygulamayı bir üst seviyeye taşımak amacıyla Kamu Özel İşbirliği Kanunu'nun çıkarılmasını planladıklarını anlatan Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:

"Böylece yatırımcıların tek bir kanun ile muhatap olmasını, projelerin hukuki altyapısının güçlendirilmesini, sektörler ve projeler arasında öncelikli hale getirilmesini, süreçlerin daha öngörülebilir hale gelmesini hedefliyoruz. Kamu iktisadi teşebbüslerimizi günün ihtiyaçları ışığında reforma tabi tutmak üzere bir çalışma başlatıyoruz. Amacımız mevcut kamu iktisadi teşekküllerimizden güçlü ve rekabetçi küresel şirketler çıkartmaktır. Hatırlanacağı üzere 2009 küresel krizini takip eden dönemde uyguladığımız politikalarla tüm dünyada takdir edilen bir başarı elde etmiştik. Bu dönemde de hayata geçireceğimiz kamu maliyesi reformları sayesinde, yine pek çok ülkeden pozitif yönde ayrışarak yeni bir başarı hikayesi yazmakta kararlıyız. Bu sene için yüzde 4,3'ten yüzde 3,5'e revize ettiğimiz bütçe açığı hedefine, mali disiplinden taviz vermeden ulaşacağız."
 

5HEDEFİMİZ TEK HANELİ DÜŞÜK ENFLASYON ORANLARINA ULAŞMAKTIR

"HEDEFİMİZ TEK HANELİ DÜŞÜK ENFLASYON ORANLARINA ULAŞMAKTIR" 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, salgının devam etme riskini göz ardı etmediklerini, bütçede bu amaçla var olan mali alanı yeteri kadar genişleterek, salgın ve benzeri fevkalade durumların gerektirdiği ihtiyaçları karşılamak için kullanacaklarını söyledi.

Erdoğan, enflasyonla mücadele konusunda yürütülecek çalışmaları da şöyle sıraladı:

"Öncelikli gündem maddelerimizden birisi de enflasyonla mücadele olacaktır. Hedefimiz tek haneli düşük enflasyon oranlarına ulaşmaktır. Yatırımlarda öngörülebilirliği azaltan, vatandaşımızın günlük hayatına olumsuz etkileri olan enflasyonla mücadeleyi ilk kez vermiyoruz. Biz bir dönem yüzde 100'leri geçen enflasyonu son olarak yüzde 30'lar civarından alıp tek hanelere düşürmüş bir yönetimiz. Enflasyondaki yükselmenin hem yapısal hem de dönemsel sebepleri vardır. Küresel gıda fiyatlarındaki yükselişe biraz önce değinmiştim. Ülkeler bu sene dünya genelinde beklenen kuraklık ve salgının sürüyor olması sebebiyle gıda stoklarını artırma eğilimindeler. Bu durum gıda fiyatlarında öngörülebilirliği azaltıyor, Gıda Komitesinin politika önerilerini şekillendirebilmesini ve piyasanın etkin çalışabilmesini temin için veri akışını sağlayacak bir erken uyarı sistemi kuruyoruz. Erken uyarı sistemi üzerinden özellikle üretim, toptan ve perakende aşamasında gıda zincirinin tamamı anlık olarak takip edilerek raporlanacaktır. Sistemin getirdiği anlık veri akışı sayesinde karar alma hızımız artacaktır."

"GIDA BANKACILIĞI SİSTEMİNİ CAZİP HALE GETİREREK YAYGINLAŞTIRIYORUZ"

Gıda tarafında kayıp ve israfın azaltılması için de harekete geçtiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Büyük bir üzüntüyle belirtmek isterim ki ülkemizde yılda 19 milyon ton gıda israf ediliyor. Üretilen sebze ve meyvelerin en az yüzde 25'i, çeşitli sahalarda israf oluyor. Hizmet sektöründe işletme başına israf, yılda 4 tonun üzerindedir. Bu gidişata dur demek için harekete geçiyoruz. Tarlada ve hallerde kalan taze meyve ve sebzeleri piyasaya kazandıracak mekanizmalar geliştiriyoruz. Bu ürünleri dijital tarım pazarına dahil ederek hızla alıcılarla buluşmasını sağlıyoruz. Dijital tarım pazarı sayesinde her ölçekteki çiftçi, ürünü için pazar bulabilecek, tüketici ve esnaf da istediği kalitede ürün tedarik edebilecektir. Sebze ve meyvede zayiatı azaltan soğuk zincirleri daha fazla destekliyoruz. Gıda bankacılığı sistemini cazip hale getirerek yaygınlaştırıyoruz. Tarımsal üretimde öngörülebilirliği artırmak ve fiyat dalgalanmalarının önüne geçmek için, sözleşmeli tarım mekanizmaları geliştiriyoruz." şeklinde konuştu.

İşlenmemiş gıda fiyatlarında aracılık maliyetlerinin düşürülmesine katkı sağlayacak Hal Yasası ile ilgili çalışmaları da hızla tamamladıklarını belirten Erdoğan, "Yıllık cirosu 500 milyar lira olan gıda sektöründe yaşanan israfı sadece yüzde 2 azaltsak, 10 milyar liralık bir tasarruf elde etmiş olacağız. Bu gelişme, suni fiyat dalgalanmalarının da önüne geçecektir." dedi.

"ULUSLARARASI STANDARTLARDA BİR KATILIM FİNANS TAHKİM MEKANİZMASI KURUYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer taraftan katılım finans sektörünün gelişimini hızlandıracak yeknesak bir kanuni düzenleme hazırladıklarını, bu düzenlemeyle katılım finans sektörü tek çatı altında toplanırken, sektöre yönelik bir Merkezi Danışma Kurulu'nun da hayata geçtiğini anlattı.

Uluslararası standartlarda bir katılım finans tahkim mekanizması kuracaklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Finans sektörünün kurumsal altyapısını geliştirmek için de bir dizi adım atıyoruz. Bu maksatla ülkemizin tüm kredi ve risk verilerinin toplandığı Risk Merkezi'ni yeniden yapılandırıyoruz. Kartlı ödeme sistemleri alanında ülkemizin markası olan TROY'u, ayrı bir şirket çatısı altına alıyoruz. Amacımız, bu alanda muadilleriyle rekabet edebilecek güçlü bir yerli markanın oluşmasını sağlayarak, dışarıya ödediğimiz komisyonları azaltmaktır. Dijital paranın ekonomik, teknolojik ve hukuki altyapısını oluşturacak adımları atıyoruz. Tüketiciyi koruyacak bir gözetim mekanizması tesis ederek, bankalarla müşterileri arasındaki ilişkileri daha şeffaf bir yapıya kavuşturuyoruz."

6BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNİ ÇOK DAHA GENİŞ KESİMLERE YAYGINLAŞTIRIYORUZ

"BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNİ ÇOK DAHA GENİŞ KESİMLERE YAYGINLAŞTIRIYORUZ" 

Finansal sektörün sigortacılık ayağını da ihmal etmeyerek, Bireysel Emeklilik Sistemi'nin derinleşmesine ve gelişmesine katkı sağlayacaklarını belirten Erdoğan, "Sektörün 18 senede gösterdiği performans, sistemin halkımız nezdindeki konumunu güçlendirmiştir. İçinden geçtiğimiz dönem bize, bu alanda yeni reformların vaktinin geldiğini gösteriyor. Bireysel Emeklilik Sistemini çok daha geniş kesimlere yaygınlaştırıyoruz. Nüfusumuzun yüzde 25’ini oluşturan 18 yaş altındaki çocuklarımızın sisteme girebilmesinin önündeki engelleri kaldırıyoruz. Böylece, tasarruf alışkanlığının ve finansal okur-yazarlık bilincinin küçük yaşlardan itibaren kazandırılmasını teşvik ediyoruz. Çocuklarımızın geleceğini güvence altına almak için, bu süreci yüzde 25 devlet katkısıyla destekleyerek, kamunun üzerine düşen sorumluluğu da yerine getiriyoruz. Sandık, vakıf ve dernek gibi kuruluşlardaki emeklilik birikimlerinin, 2023 yılı sonuna kadar Bireysel Emeklilik Sistemine aktarımına imkan veriyoruz. Ayrıca sistemi; eğitim, sağlık ve hayat sigortaları gibi çeşitli tasarruf ürünleriyle entegre ederek, uygun maliyetler ve devlet destekleriyle vatandaşlarımızın hizmetine sunuyoruz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sermaye ve finans piyasalarında bir diğer önemli adımı genç girişimciler için attıklarına dikkati çekti.

Türkiye'nin teknolojiyi odağına alan girişimlerde ciddi bir potansiyele sahip olduğuna işaret eden Erdoğan, "Öyle cevval gençlerimiz var ki oyundan biyoteknolojiye, fintekten siber güvenliğe kadar pek çok alanda, gelecek vadeden teknolojiler geliştiriyor, yenilikçi işlere imza atıyorlar. Gururumuzu kabartan bu gibi projeler aksamasın ve girişimcilik ekosistemi belirli bir olgunluğa erişsin diye kitle fonlaması platformlarını hayata geçiriyoruz." ifadelerini kullandı.

"CARİ AÇIKLA MÜCADELEDE 3 TEMEL POLİTİKAYI TAKİP EDECEĞİZ'

Erdoğan, cari açıkla mücadelede 3 temel politikayı takip edeceklerini belirterek, "İlk olarak, yapısal cari açığa odaklanıyoruz. İkinci önceliğimiz, ihracatın tabana yayılmasını sağlayarak, potansiyeli olup hiç ihracat yapmamış KOBİ'leri ihracata teşvik etmektir. Üçüncü ve son alanımız ise sanayide yeşil dönüşümü desteklemektir." dedi."Bu temel politikaların detaylarına girmeden önce dikkatinizi 1962 yılından bugüne ülkemizin ihracat serüvenine çekmek istiyorum." diyen Erdoğan, görüntüde takip edilen alanın adının ürün uzayı olduğunu, hangi malların ihraç edildiğinin, sektörlerin ve hatta bu sektörlerin birbirleriyle ilişkisinin buradan izlenebildiğini kaydetti.

Erdoğan, 1962'de çoğunlukla tarım ürünleriyle sınırlı sayıda maden ihraç edildiğine işaret ederek, şöyle konuştu:

"Yıllar itibarıyla ihracatın niteliğindeki değişime baktığımızda 1960'larda ve 1970'lerde pek bir dinamizm göremiyoruz. Devamında 1980 sonrası dönemde ihracatta çeşitlilik artmaya başlıyor. Bu dönemde ihracat sepetimize tekstil, ana metaller ve bazı kimyasal ürünler dahil oluyor. Siyasi istikrarsızlığın hakim olduğu 1990'larda ihracatımız da aynı kaderi paylaşıyor. Bizim iktidarımızla birlikte 2002'den sonra ise ihracatımızda görülmemiş bir hareketlilik başlıyor. Makine ihracatı, beyaz eşya ihracatı, ekipman ihracatı hızla artıyor. 60 küsur sene sonra nihayet bu dönemde sanayide büyük bir gelişime, üretimde ve ihracatta kayda değer bir çeşitlenmeye şahitlik ediyoruz. Hemen arkamda Türkiye'nin ürün uzayını izleyebiliyoruz. Bu başarıyı takdir etmekle birlikte yeterli görmüyoruz. Sanayide ithal ara malına bağımlılığımızın yüksekliği ve teknoloji yoğunluğunun arzu ettiğimiz seviyelerde olmaması sebebiyle ihracatımızın kilogram başına değeri düşüktür. Yapısal cari açıkla mücadele işte bu yüzden önemli, işte bu yüzden gereklidir."

"CUMHURBAŞKANLIĞINA BAĞLI SAĞLIK ENDÜSTRİLERİ BAŞKANLIĞI KURUYORUZ"

"Sanayimizde kapasite artışı sağlayacak ve rekabet gücümüzü bir üst basamağa taşıyacak adımlar atıyoruz." diyen Erdoğan, şu bilgileri verdi:

"Özellikle kredi garanti fonu teminatıyla 5. ve 6. bölgelerde yapılacak imalata dayalı ithal ikamesini sağlayan ve ihracatı önceleyen yatırımlara uzun vadeli cazip kredi destekleri veriyoruz. İmalat sanayimizi, küresel değer zincirlerine daha güçlü bir şekilde entegre etmek üzere hedef ülkeler özelinde destek programlarını uygulamaya koyuyoruz. Yenilikçi ve güçlü bir sağlık endüstrisinin geliştirilmesi amacıyla Cumhurbaşkanlığına bağlı Sağlık Endüstrileri Başkanlığı kuruyoruz. Bu yeni bir adım. İlaçtan aşıya medikal cihazlardan biyoteknolojik ürünlere kadar pek çok stratejik malzemenin yurt içi imkanlarla rekabetçi bir şekilde geliştirilmesi ve üretilmesi çalışmaları bu Başkanlığın sorumluluğunda yürütülecektir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni gelişen teknolojilerde de söz sahibi olmak istediklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bilindiği gibi dijital dönüşüm ve yapay zeka temelli tüm teknolojilerin tabanında yazılım bulunuyor. Ekonomide rekabet gücü kazanma, doğru veriye ulaşma, veriyi analiz etme ve en uygun çözümleri geliştirme konusunda da yine yazılım teknolojilerine ihtiyaç duyuyoruz. Ülkemizin bu alandaki kabiliyetlerini geliştirmek, genç istihdamını teşvik etmek ve küresel rekabet gücü kazanmak için Cumhurbaşkanlığı himayesinde bir de Yazılım ve Donanım Endüstrileri Başkanlığı kuruyoruz. Bu iki yeni yapı tıpkı Savunma Sanayinde olduğu gibi sağlıkta ve yazılımda yerlilik oranlarının artmasına hizmet ederek, yurt içi ekosistemi besleyecek ve ülkemize yeni üstünlük alanları kazandıracaktır."
 

7EXİMBANKI İHTİYAÇLARI VE ULUSLARARASI UYGULAMALARI DİKKATE ALARAK YENİDEN YAPILANDIRIYORUZ

"EXİMBANK'I İHTİYAÇLARI VE ULUSLARARASI UYGULAMALARI DİKKATE ALARAK YENİDEN YAPILANDIRIYORUZ"

Erdoğan, cari açığı sürükleyen, özellikle tetikleyen faktörlerden bir diğeri olan enerji alanında ham madde zengini bir ülke olmadıklarının ortada olduğunu, bunun için enerjide dışa bağımlılığı azaltan politikaları etkin şekilde uygulamayı sürdüreceklerini ifade etti.

Enerji verimliliği desteklerinin kapsamını genişlettiklerine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Elektrik enerjisi depolama tesislerinin kurulmasına yönelik yasal alt yapıyı tamamlıyoruz. Doğalgaz piyasasını yeniden yapılandırarak bu alanı rekabetçi bir temelde geliştiriyoruz. Madencilik, petrol ve doğalgaz arama ve üretiminde yatırım ortamını iyileştiriyor, yatırım güvencesini artırıyoruz. İhraç ürünlerimizin daha hızlı ve daha düşük maliyetle pazarlara erişimi için yurt dışında lojistik merkezleri kuruyoruz. Yeni nesil ihtisas serbest bölgelerini faaliyete geçirerek, yüksek teknolojili mal ve hizmet üretiminde kümelenmeyi teşvik ediyoruz. EXİMBANK'ı ihtiyaçları ve uluslararası uygulamaları dikkate alarak yeniden yapılandırıyoruz. Aynı şekilde kredi garanti fonunu da katma değeri yüksek üretimi ve nitelikli istihdamı uygun maliyetli selektif kredilerle destekleyecek şekilde geliştiriyoruz."

"İŞKUR DESTEKLERİNDE REVİZYONA GİDİYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin gücünü, genç ve nitelikli insan kaynağından alan bir ülke olduğunu, "taşı sıksa suyunu çıkartacak" enerjiye sahip, dinamik, üretken, kabiliyetli ve kıpır kıpır bir gençliği olduğunu belirtti.

"Bu evlatlarımızın istihdamını artırmak ve yeteneklerini geliştirmek için kolları sıvıyoruz." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Mesleki eğitim merkezlerini gençler için cazip kılmak amacıyla çocuklarımızın kalfalık döneminde aldıkları ücretleri yükseltiyoruz. Bu merkezlerde eğitim gören öğrencilerin ücretlerini kamu olarak üstleniyor ve sanayici üzerindeki yükü kaldırıyoruz. İş gücümüzü geleceğin alanlarına bugünden yönlendirmek için il il sektörel beceri haritaları oluşturuyoruz. Geleceğin mesleklerinde yeni iş imkanları oluşturmak için İŞKUR desteklerinde revizyona gidiyoruz. Gençlerin dijital yetkinliklerini geliştirebileceği uzun dönem staj programlarını destekliyoruz. Mevcut istihdam teşviklerinin etkinliklerini gözden geçirerek mükerrerliğe sebep olan uygulamaları belirliyor, sistemde sadeleştirmeye gidiyoruz."

"Salgının istihdam piyasalarında oluşturduğu tahribatı gidermek için İlave İstihdam Finansman Desteği adıyla yeni bir destek modeli getiriyoruz." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yeni destek likidite sıkıntısı çeken mikro ve küçük ölçekli firmalarımız bunlardan faydalanabilecektir. Buna göre firmalar istihdama kattıkları her bir ilave kişi için kredi garanti fonu kefaleti ile 24 ay vadeli ilk 6 ayı ödemesiz 100 bin liralık kredi kullanabilecektir. En fazla 5 kişiye kadar olan bu uygulamada taahhüdünü yerine getiren firma ilave istihdam için yıl boyunca ödediği sosyal sigorta ve işsizlik sigortası primlerini kredi finansman maliyetinden düşebilecektir. Bir başka ifadeyle istihdam oluşturan firmalar bankalardan çok daha düşük finansman maliyetiyle kredi kullanma imkanına kavuşacaklardır. Nakdi ücret desteğinden yararlanıp çalışanını tekrar istihdama dahil eden iş verenler gereken şartları taşımaları durumunda ilave istihdama finansman desteğini de kullanabileceklerdir."

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER